Ataput
Anlamını, hakaret olup olmadığını, cezasını ve emsal kararları ögrenin.
"Ataput"
Söylemi kesinlikle bir hakaret.
- Hakaret Değil
- Hakaret
Anlamı
"Ataput" kelimesi, Türkçede olumsuz bir anlam taşıyan ve genellikle küçümseyici bir şekilde kullanılan bir terimdir. Kelime, "ata" ve "put" kelimelerinin birleşiminden oluşur ve bir lideri, genellikle Atatürk'ü ya da onun değerlerini ve ideallerini eleştirmek veya küçümsemek için kullanılır. Bu ifade, genellikle Atatürk'e veya onun değerlerine karşı saygısızlık olarak kabul edilir ve toplumda hoş karşılanmaz.
Ataput kelimesi, özellikle politik veya tarihsel konularda tartışmalar sırasında kullanılabilir, ancak bu tür ifadelerin kullanımı, insanlar arasında rahatsızlık yaratabilir ve saygısız olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, bu tür ifadelerin kullanımında dikkatli olunması önemlidir.
Hakaret mi?
Ataput kelimesi hakarettir.
Cezası
Vatandaşa Hakaret
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası.)
Kamu Görevlisine Hakaret
Kamu görevlisine hakaret suçunun cezası alt sınırı bir yıldan az olamaz. Önce temel ceza belirlenir. Sonrasında ceza 1 yıla çıkarılır. (Ceza 1 yıldan az olamaz.)
Cumhurbaşkanına Hakaret
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. (1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası.)
Alenen Hakaret
Hakaret suçu alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. Önce temel ceza belirlenir. Sonrasında ceza 1/6 oranında arttırılır. (Ceza 1/6 oranında arttırılır.)
Emsal Kararlar
Karar #1
Sanık ... hakkında Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret suçundan verilen beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesine gelince; Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu bağlamda, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerektiği cihetle; somut olayda, sanık ...'ın, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ölüm yıldönümü olan 10/11/2014 tarihinde sosyal paylaşım sitesinden, iskele üzerinde sıva yapan inşaat işçilerinin ellerindeki mala ile selam verdikleri fotoğrafı paylaşarak, üzerine “Saat 09:05:))), kat 4 yer iskele ataputa saygıda kusur yok," “Bugün Atatürk'ü Anma Günü, ben de seni anıyorum, iyi ki yoksun Atatürk" ile “BU TİRANI özlediğimizi kim söyledi, iyi ki yoksun" şeklinde yazılı ve görsel paylaşımlarda bulunduğu anlaşılmakla, sanığın "ataput ve tiran" şeklindeki sözlerinin açıkça hakaret niteliği taşıdığı ve suç oluşturan ifadelerin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay 11. CD Esas: 2019/4869 Karar: 2019/8859 Tarih: 05.12.2019