Faşizm
Anlamını, hakaret olup olmadığını, cezasını ve emsal kararları ögrenin.
"Faşizm"
Söylemi bir hakaret değil.
- Hakaret Değil
- Hakaret
Anlamı
Faşizm, otoriter bir hükümet biçimi ve siyasi ideolojidir. Faşizm, güçlü bir merkezi hükümetin, sıkı bir kontrolün, milliyetçiliğin, otoriter liderliğin ve genellikle şiddetin vurgulandığı bir sistem olarak tanımlanabilir. Faşizmin temel özelliklerinden biri, bireysel hakların ve özgürlüklerin toplumun ve devletin çıkarlarına ikinci planda olduğuna inanmasıdır.
Faşizm genellikle militarizmi, devletin ekonomik kontrolünü, sansürü ve siyasi muhalefeti bastırmayı içerir. Faşist liderler genellikle sıkı kontrol altında olan tek parti yönetimini benimserler. 20. yüzyılın ilk yarısında özellikle Benito Mussolini'nin liderliği altında İtalya'da ve Adolf Hitler'in liderliği altında Nazi Almanyası'nda faşist ideolojiler etkili oldu. Faşizmin uygulamaları ve etkileri büyük ölçüde negatif olarak görülür ve genellikle demokrasi, insan hakları ve özgürlükler gibi değerlerle çatışır.
Hakaret mi?
Faşizm kelimesi hakaret değildir.
Cezası
Vatandaşa Hakaret
Faşizm demenin cezası yoktur
Kamu Görevlisine Hakaret
Faşizm demenin cezası yoktur
Cumhurbaşkanına Hakaret
Faşizm demenin cezası yoktur
Alenen Hakaret
Faşizm demenin cezası yoktur
Emsal Kararlar
Karar #1
AİHM içtihatlarına göre avukatlar da gerek kamuoyunun önünde gerekse yargılama faaliyetleri esnasında adaletin işleyişine dair yorum yapma hakkına sahiptirler. Ancak bu husustaki eleştiriler belirli sınırları aşmamalıdır. Bu bağlamda, adaletin uygun biçimde sağlanması isteği ile yargılama makamlarının mesleki onurları arasında bir denge kurulmalıdır. Aksi takdirde, bir yargı mensubunun önyargılı ve dayanaktan yoksun bir şekilde eleştirilmesi onun itibarını kolayca zedeleyebilecektir. Ancak yine de yargı mensupları da diğer kişiler gibi özellikle kamu yararını ilgilendiren konularla ilgili yapılan eleştirilerde, kendilerine karşı yapılan eleştirilere karşı belli bir oranda hoşgörü göstermek zorundadırlar. AİHM’e göre öncelikle ifadelerin bir olgu isnadı mı yoksa değer yargısı mı olduğu belirlenmelidir. Zira olgu isnadı kanıtlanabilir bir husus iken, bir değer yargısının kanıtlanmasının istenmesi dahi ifade özgürlüğüne müdahale sayılabilecektir. Yargılamaya konu olan ifadeler eğer bir değer yargısı içermekte ve somut bir olgu isnadından bahsedilemeyecekse, değer yargılarını destekleyecek yeterli bir altyapının mevcut olup olmadığı AIHM tarafından göz önünde bulundurulmaktadır. Zira değer yargılarının dahi belli düzeyde olgusal temel içermesi gerektiği kabul edilmektedir. Öte yandan, hiçbir veriye dayanmayan ve hiçbir altyapısı bulunmayan bir değer yargısı AIHM tarafından da ifade özgürlüğü sınırlan içerisinde kabul görmemektedir. Somut olayda, müdafi sıfatıyla ibraz ettiği ... tarihli tutukluluk halinin devamı kararına itiraz dilekçesinde "Savuma makamı olarak ne yapılırsa yapılsın, lehe hangi deliller ortaya konulursa konulsun gerek iddia makamının mütalaası gerekse yargılama makamı heyetinin kararı önceden verilmiştir. Taleplerimiz hiçbir fili ve hukuki gerekçe olmadan reddedilmektedir. Masumiyetin ortaya çakma sandan endişe edilmektedir. Listeyle tutuklamaların yapılması, listele tahliyelerin gerçekleştiği bir dönemde adalet beklemek saflıktır. Yargılama yapan mahkemenin duvarındaki yazılı adaletten bile esinti yoktur. Mahkeme suç işlediği kesin olan ve etkin pişmanlıktan yararlanmak için müvekkilin yüzünü bile bilmeden ihbar eden bir kişinin sözüne itibar edip hakkında hiçbir delil olmayan müvekkili mahkûm etmeye çalmaktadır. in dubio pro libartate' kuşkulu durumlarda özgürlükten yana olmalıdır, ilkesi hukukun kadim bir ilkesidir. Yani şüpheden sanık yararlanır. Yang kültürümüzün hiç tanımadığı bir ülkedir. Zira bizim kültürümüze ateş olmayan yerden duman çıkmaz' ilkesi egemendir. Tabii ki bir belgenin başına
iddianame yazmakla hukuken iddianame haline gelmiyor. Yakın tarihimizde çok sayıda kumpas, yalan, iftira davaları ortaya çıkmıştır. Bu iddianame de bir kumpas ve komplo iddianamesidir. Birileri başına iddianame yazdı diye bizim de iddianame olarak kabul etmemizi beklemesin. Yalan herkesi yok etmek için kullanılan ilk silah oldu. En teknolojik silahlar ateşlenmeden önce yalan söylenir. Yalnız devlet adamı yalan söyleyebilir. Yalan devletin yararı gereği yurttaşları ya da devleti aldatmak için söylenebilir der Platon... Olaylar tarihsel olgulara, coğrafyalara göre değişir ama zulüm her yerde zulümdür, faşizm her yerde faşizmdir. Bunu meşrulaştırabilecek bir dayanak tarih boyunca bulunamaz. Elbette meşrulaştırmak için siyasal meşruiyetler oluşturmuşlardır. Tarihe zulüm olarak geçmiştir bunlar. Kendi dönemlerinde başarı olarak geçse de zaman tarih yazmaya geldiğinde faşizm, baskı, zulüm olarak anılmıştır. Faşizan baskıların estirildiği bir dönemde adil olmayan yargılanmayla adına iddianame denen bir metne cevap vermek zorunda kalıyoruz" şeklindeki ifadelerin TCK'nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla somut bir fiil ya da olgu isnat etmek şeklinde kabul edilemez. Ayrıca bahse konu ifadeler, söylendiği yer ve zaman unsurları da gözetildiğinde, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp eleştiri niteliğindedir. Bu durumun aksinin savunulması, suçla korunmak istenen değeri ölçüsüz bir şekilde genişletmek ve ifade özgürlüğünü ön plana çıkaran evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum anlamına gelecektir. Bu itibarla, hakaret suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. CD Esas: 2020/18492 Karar: 2020/14009 Tarih: 27.10.2020
Karar #2
Sanığın yazdığı mektupta geçen ifadelerde mahkum tarafından, gazetede yayınlanmak üzere gönderilen mektupta, Başbakan hedef alınarak: “”Fikir yapısını ifade eden kimliği de faşizmdir. Onu en iyi tanımlayan kimlik bu kimliktir” söylemi, söylendiği yer ve zaman unsurları da dikkate alındığında mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp eleştiri niteliğindedir. Aksi düşünce, suçla korunmak istenen değeri ölçüsüz bir şekilde genişletmek ve ifade özgürlüğünü ön plana çıkaran evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum anlamına gelebilecektir. Bu itibarla, hakaret suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine hükümlülük kararı verilmesi kanuna aykırı...
Yargıtay 18. CD Esas: 2015/5105 Karar: 2017/9614 Tarih: 26.09.2017