Sahtekâr
Anlamını, hakaret olup olmadığını, cezasını ve emsal kararları ögrenin.
"Sahtekâr"
Söylemi kesinlikle bir hakaret.
- Hakaret Değil
- Hakaret
Anlamı
"Sahtekâr", başkalarını aldatma veya yanıltma amacıyla hileli veya dolandırıcı davranışlar sergileyen kişiyi tanımlayan bir terimdir. Sahtekârlık, genellikle kişinin dürüstlüğe ve etik değerlere aykırı olarak hareket etmesi durumunda kullanılır. Sahtekârlar, farklı alanlarda faaliyet gösterebilirler. Örneğin, finansal dolandırıcılık, kimlik hırsızlığı, sahte belge düzenleme, dolandırıcı reklamlar veya diğer hileli yöntemlerle insanları kandırmak sahtekârlık örneklerine dahildir.
Hakaret mi?
Sahtekâr kelimesi hakarettir.
Cezası
Vatandaşa Hakaret
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası.)
Kamu Görevlisine Hakaret
Kamu görevlisine hakaret suçunun cezası alt sınırı bir yıldan az olamaz. Önce temel ceza belirlenir. Sonrasında ceza 1 yıla çıkarılır. (Ceza 1 yıldan az olamaz.)
Cumhurbaşkanına Hakaret
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. (1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası.)
Alenen Hakaret
Hakaret suçu alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. Önce temel ceza belirlenir. Sonrasında ceza 1/6 oranında arttırılır. (Ceza 1/6 oranında arttırılır.)
Emsal Kararlar
Karar #1
Sanığın tanık olarak dinlendiği duruşmada katılanı kastederek "Ben bu insanlar sevmem, bunlar sahtekâr insanlardır" şeklinde söylediği sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine hatalı gerekçe ile beraatına karar verilmesi bozmayı gerektirmiş...
Yargıtay 2. CD Esas: 2010/22174 Karar: 2012/9156 Tarih: 10.04.2012
Karar #2
Sanık tarafından kullanılan ifadelerle (Dini bir konferans esnasında, Başbakan hedef alınarak “Hala Avrupa Birliği'nin peşinde koşuyorlar, hala Siyonistlerin yardakçılığım yapıyorlar, bunların hepsi işbirlikçi, bunların hepsi sahtekar, bunlar insanları kandırıyorlar, uşaklık yapıyorlar) somut bir olgu isnat edilmediği ve değer yargısı niteliğine sahip olduğu açıktır. Ancak bu durumda dahi değer yargılarının belli düzeyde olgusal temel içermesi gerekmektedir. Hiçbir delile da- yanmayan bir değer yargısının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, hakaret suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden sanığın beraatına karar verilmesi kanuna aykırı....
Yargıtay 18. CD Esas: 2015/31614 Karar: 2017/8975 Tarih: 14.09.2017
Karar #3
Eylemin (Yalancı ve sahtekar vali yardımcısı) doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, sanık...'in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, temyiz davasını esastan reddiyle hükmün (mahkumiyet) onanmasına...
Yargıtay 18. CD Esas: 2016/1732 Karar: 2018/3233 Tarih:08.03.2018
Karar #4
(Sanığın tarihinde Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmak üzere yazdığı üç sayfalık dilekçesinde Cumhurbaşkanı hakkında "Sen bir diktatörsün, Müslümanları kandırdın, Amerikan uşağısın, sen bir mason, çözüm süreci diye halka kandırdın, sen sahtekarsın, sende utanacak yüz varsa kaçak sarayında mutlu musun, Türkiye'yi parsel parsel Fetullah ile ortak sattınız, bu halkın karşısına utanmadan nasıl çıkıyorsun, demek ki sen de bir teröristsin, bu ülkede tek suç örgütü var, o da senin örgütün, vatan haini dik" şeklinde ifadeler kullanması biçiminde gerçekleşen eyleme ilişkin yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinden gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (mahkumiyet) onanmasına…….
Yargıtay 16. CD Esas: 2018/551 Karar: 2018/671 Tarih: 13.03.2018
Karar #5
Sanığın Facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde, bir başka profilde paylaşılan Cumhurbaşkanının fotoğrafı altındaki yorumunda "Sahtekar şeklinde ifadeye yer vermesinin Cumhurbaşkanına hakaret eylemi olarak değerlendirilerek Türk Ceza Kanunu'nun 299/3. maddesi uyarınca kovuşturma izni verildiği anlaşılmakla, sanığın paylaşımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde anılan paylaşım yapan sayfa yöneticisine karşı söylemesinin hayatın olağan akışına aykırı kaldığı ve eyleminin ifade özgürlüğü kapsamında değerlen- dirilemeyeceği gözetilmeksizin, mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Yargıtay 16. CD Esas: 2019/2312 Karar: 2019/5981 Tarih: 27.09.2019
Karar #6
Dosyada mevcut mesaj tespit tutanağı ve kabule göre sanığın katılana gönderdiği mesajlardan... tarihli mesajda "Sen ve senin ailen, alayınız sahtekarsınız" şeklindeki sözlerle hakaret ettiği ancak diğer mesajlarındaki sözlerin mağdurun onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmayıp rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu anlaşılmakla, somut olayda zincirleme suç hükümlerinin koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini bozmayı gerektirmiş....
Yargıtay 4. CD Esas: 2020/12621 Karar: 2021/3326 Tarih: 08.02.2021
Karar #7
Toplantı ve gösteri yürüyüşü esnasında Başbakana hitaben "Tayyip efendi ne diyor, sayın...e az önce söyledi, camilere yazı yazıp gönderiyor, diyor vaazlarımızı Kürtçe yapmayın, hey sahtekâr Müslüman, Müslümanlık bu mu, Müslümanlık kardeşlik bu mudur, sahtekar. Şimdi sahtekarlıkları teker teker ortaya çıkıyor" şeklinde dile getirilen eyleme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik sanık müdafisinin temyizinin yerel mahkeme kararının siyasi bir aktör olan müvekkilinin eleştiri ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması, siyasal yaşantısının sınırlandırılması manasına geldiği, ifade özgürlüğünün geniş yorumlanması gerektiği, müvekkilinin doğrudan müştekiye dönük be- yanda bulunmadığına ilişkin olduğu, ancak kurulan hükümde bozmayı gerektirecek bir hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin kararına yönelik sanık... müdafisinin temyiz istemi yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, CMK'nın 302/1.maddesi uyarınca temyiz isteminin esastan reddine....
Yargıtay 4. CD Esas: 2021/38426 Karar: 2022/11139 Tarih: 26.04.2022
Karar #8
Hakaret ve iftira suçlarını oluşturan eylemlerinin 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı;
Sanığın, resmi kurumlara verdiği dilekçelerdeki "bilimsel hırsız” şeklindeki ifadesiyle ve mektup ve e-posta yoluyla resmi kurumlara ve katılana gönderdiği yazılardaki “intihalci”, "sahtekâr”, “aşırmacı", "psikopat", "takunyalı", "hormonel bozukluk”, “asker düşmanı”, "beceriksiz" ibareleriyle hakaret suçunu ve bir kısım isnatlarda bulunarak iftira suçunu işlediği iddia edilen olayda; eylemlerin bir kısmının hayali isimler adına gönderilen mektup ve e-postalarla işlenmesi nedeniyle yöntemin hukuk düzeni karşısında meşru bulunmaması, bir kısmının basın-yayın yoluyla ya da konuşma, seminer, sempozyum, konferans, resim, hey- kel gibi genele hitap edecek şekilde değil kişi ya da kurumların ev-işyeri veya e-posta adreslerine gönderilen özel nitelikli belge ve verilerle açıklanmış olması, bir kısmında ise kullanılan bazı kelime ve cümlelerin ifade ve düşünce açıklamasından daha çok kişisel, kaba saldırı mahiyetinde olması karşısında sanığa isnat edilen eylemlerin 6352 sayılı Kanunun geçici 1. Maddesi kapsamında kalmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, haklı nedene dayanan Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulüne, sanık hakkında hakaret ve iftira suçlarından kurulan hükümlerin bozulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, dosyanın belirtilen hükümlerin esasının incelenmesi için Özel Daire- ye gönderilmesine karar verilmelidir.
Yargıtay CGK Esas: 2014/9-615 Karar: 2016/86 Tarih: 23.02.2016